15 Temmuz 2015 gecesi, ülkemizi, milletimizi, demokrasimizi, cumhuriyetimizi, aydınlık geleceğimizi yok etmek isteyen vatan hainlerine karşı Türk milletinin direnişidir. Milletimiz, o gece, tıpkı 950 yıl önce Malazgirt' te, 722 yıl önce Söğüt'te, 568 yıl önce İstanbul'da, 106 yıl önce Çanakkale' de olduğu gibi, Anadolu topraklarını istikbali olarak gördüğünü tüm dünyaya haykırmıştır. Milletimiz, bu ülkeyi bölmek isteyen saldırganlara karşı Çanakkale'de, Dumlupınar'da ne cevap vermişse, 15 Temmuz'da da aynı cevabı vermiştir.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısına kulak vererek tanklara siper olan, "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır." düsturuyla, yüreğinde vatan ve millet sevdası taşıyan insanlarımız o gece kirli hesapları bozarak bir destan yazdı. Demokrasiye ve Türkiye'nin aydınlık geleceğine sahip çıkarak kanlarını, canlarını ortaya koydular.

Allah bize bir daha 15 Temmuz gibi bir ihanet yaşatmasın. Hainler de şunu unutmasın ki; bu millet her türlü alçaklığı yapacak olan tüm hainlere her zaman gerekli dersi verecektir.

Bu vesileyle istiklali ve istikbali için canı pahasına ülkesini savunan 15 Temmuz şehitlerimizi ve tarih boyunca aynı mukaddes değerler uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, tüm gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.